20 Nisan 2021 Salı

Kanunsuz Yol Açma Numaraları Kötü Sonuçlandı

Kanunsuz Yol Açma Numaraları Kötü Sonuçlandı

Kanunsuz yol açma numaraları numaracılar açısından kötü sonuçlandı. Sonuçta yargı cezalandırmaya karar verdi. Bende bu yazıyı yazmak zorunda kaldım. İşte yazıma başlıyorum. Tüm yaratılmışlardan farkımız aklımız ve sorumluğumuzdur. Bizim dışımızdaki varlıklar yaratıldığı özelliklerle ömrünü tamamlarlarken biz insanlar ya insani özelliklerimizi yükseltir ya da düşürürüz.

Bütün yaratılmışlar hangi vasıfta olurlarsa olsunlar insana faydalı olmak ve onların ihtiyacını karşılamak için vardırlar. Bu açıdan

bakıldığında dünya ve diğer alemler koşulsuz ve şartsız insanın hizmetindedir. Sınırsız nimetin içerisinde sorumluğumuz da o kadar yüksektir. Yapılması gereken tek şey bizi ve diğer yaratılmışları yaratanın kural ve kaidelerine uymak ve öyle yaşamak olarak söylenebilir.

Hak ya da batıl bütün din ve düzenler, kuralları insana yönelik oluştururlar. Batılda olsa hiçbir din ya da ideoloji insanı yok saymaz/sayamaz. Kurallara uymama ve sorumsuzluk suç olarak nitelendirilir ve cezası vardır.

Adil olarak ortaya konulan  kural ve kaideler  farklılık arz etse de vahye dayalı dinlerde suç diye nitelendirilen hususlar yaklaşık aynıdır. Bu aynı oluş aslında hak diye nitelendirilen dinlerin de kaynağının aynı oluşundandır. Yine vahye dayanan dinlerin kaynağında bir önceki hükümlerin ortadan kaldırılışı yine vahye dayanır. İslam dininin son din olması ve Kur’an-ı Kerim’in son ilahi kitap oluşu yine vahye dayalı ayetlerle ortaya konulmuştur. Müslümanlar için iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, faydalı ya da zararlı kişiye göre değil sadece ve sadece Kur’an’a ve peygamberimizin yaşantısına göredir. Aksisini iddia etmek bilgisizlikten öte cehalettir.

İlahi mesajların dışında oluşturulan kural ve kaideler de insanın huzuru için oluşturulur. Hiçbir ideoloji yoktur ki, insanın felaketi için adımlar atsın. Böyle olmasına rağmen diğer canlılar gibi yaratılmış ve aciz insan ve bir o kadar sınırlı ömür içerisinde kendini yaratanının yerine koyarak kurallar koyar ilahi dinlerin aksine hükümler ortaya koyar. Allah’ın yasaklarını helal ve helallarını da yasak koyar.  Oysa yaratan yaratığının bu dünyada nasıl mutlu olarak ömür süreceğini ve nasıl yaşaması gerektiğini en iyi bilendir. Diğer yaratılmışlar yaratıldığı gibi değişmez bir fıtratla hayatını sürdürürken, insan yine Allah’ın verdiği aklı ile yaratanına karşı gelir. Sonuç değişmese de bu böyle kıyamete kadar sürer gider.

İnsanın kuralsızlığına ve bozgunculuğuna dur demek için en kötü yönetim şeklinde bile kural ve kaideler gereklidir. Bilinse de yüzlerce kez tekrar edilse de insanoğlu aynı bozgunculuğu, vurgunculuğu ve zulmü ve bunu yapanların ağır bir şekilde cezalandırıldığını ve hatta insanların felaketlere sürüklendiği ve hatta öldüğünü bilse de yapar durur. Tüm bunların olmaması için yönetimlerce suç ve cezaların tanımları net ve açıkça ortaya konulur. Bozuk sistemler dahi suçlu diye nitelendirdiğine gereken cezayı vererek hak ve adaletin oluşması için çaba sarf eder.

İster ilahi olsun, ister olmasın tüm kural ve kaideler insanların huzuru ve mutluluğu için oluşturulur. Kurallara uymamanın cezası da yine insanlar tarafından hayata geçirilir. Tüm kurum ve kuruluşlar aslında yasaların uygulanmasına yönelik çalışır.

            Trafikteki kırmızı ışıklar sanki araç için koyulmuştur ve bu durum, içindeki sürücüyü bağlamaz. Sonuçta yollar kan gölüne dönüşür. Yazılı ve sözlü kurallara uyulsa kim ne kaybeder. Bütün bu olup bitenler akıl ve vicdan sahiplerini derin yaralar.

            Siz zannediyor musunuz ki trafik polisleri keyifle ceza keser. Ya da yargı mensupları cezaları hoşuna gittiği için verip sırtüstü yatar. Bütün bu yaptırımların kaynağı insanın ta kendisidir.

            Çok biliyoruzdur bizler. Gün gelir devlet oluruz, gün gelir kanun ve yasa. Aslında biliyoruzdur bir çok şeyleri bilmediğimizi. Ama olsun, kendimizi ve çevremizi böyle oyalarız. Bu hızlı gidiş ve bu tempolu sağa sola kaymaların sonucu bir yerlere toslayı veririz.

            Oysa bilmesek te olur. “Çok bilip te ne olacak sanki” diyemeyiz. Dağda, ormanda yaşamıyoruz. Devlet ve kurumları var. Kurallar ve yasalar var. Kanun ve yasaların her kurum ve birimde uygulayıcıları var.  Üzerimize farz olanlara yönelmeyiz de, vazifeli olmadığımız alanlarda ahkâm keseriz. “Yasa da kanun da biziz” deriz. Ne zaman ki dünya yaşamı ile ” hak vaki “ olunca da ah vah” demenin de bir anlamı olmadığını öğreniriz. O zamanda her şey geçmiş olur.

            Aslında başımıza gelecek bela gelmeden önce bize bir çok şekilde haber verir. Örneğin, önce ufacıktan düşülür ve kalkılır. Sonra tekrar düşülür ve ufak yaralarla atlatılır. Sonraki düşüşler de kol bacak kırılır. Bundan sonraki düşüşlerin getirdiği sonuçlar artarak devam eder ve en sonunda başa gelen “Bela” gelir bulur. İşte burada geri dönüş yoktur.

            “Kula bela vermez elbet Huda’sı, Herkesin çektiği kendi cezası” sözünü duymayanımız yoktur.

            Allah cezalandırmıyorsa kul hiç cezalandıramaz. Ben de böyle inananlardanım.

            Bana kızmayın ve darılmayın. Benim başıma gelen olumsuzluklardan ben kimseye kızmıyorum, darılmıyorum. Ben biliyorum ki, ben istemesem, ben “gıli gıli” diye belayı üstüme çekmesem, her işe burnumu sokmasam, “çok biliyorum” ukalalığında bulunmasam, sorulmadan ve üzerime vazife olmadan kimsenin işine karışmasam, ayağımı yorganıma göre uzatıp ödeyemediğim borçların altına girmesem ve buna benzer bir çok olumsuz şeyi  isteyerek yapmasam, bana çok az olumsuz şey olabilir. Size de.  Bütün bunlardan sonra başıma gelen bir olumsuzluk gelirse Allah’tan gelir ve ben buna böyle inanırım.

            Dört beş yıldır karşıma çıkan bazı olumsuzluklar cidden beni üzüyor. Bıktım artık bıktım. Ben değil sizler zarar görüyorsunuz. Hani bir hikaye vardır “ Bu Kafanın da Bir Sahibi Vardır” diye. Devlet değilsiniz, kanun değilsiniz veya bir devlet kurumu değilsiniz. Yapacağınız işleri yetkili kurum ve kuruluşlara danışarak ve onlardan yardım alarak yapınız. Yasalarımız ve kurumlarımız var şükür olsun.  Orman kanunları, derebeylik, ağalık çoktan yok olmuş durumda. Devletimiz haklının yanında ve yasalarımız ve yargımız çok şükür zayıfı ezdirmiyor. Eskisi gibi artık “ben yaptım oldu ve yaparım devri”  çoktan kapandı. 

            Kanunsuz yol açma numaraları açanlar açısından kötü Sonuçlansa da cidden bu gece üzgünüm. Ya Rabbi;  beni, ailemi, çevremi, hısım ve akrabalarımı, tüm güzel insanları, Müslümanca yaşayanları, acizleri, yoksulları şeytan, cin ve şeytan ve cin ahlaklı insanlardan koru ve muhafaza eyle. Kıskanç ve hasat edenlerin şerrinden koru. Yarabbi, her güzel insanı kibir, gurur gibi şeytanın özelliklerinden uzak tut. Beni ve ailemi ve yukarıda ifade ettiğim tüm insanları kibirli ve gururlu insanlardan uzak tut ve onlarla bir araya getirme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar