Anladığım kadarıyla toplantının amacı tanışma ve Fizme ile ilgili görüş ve düşüncelerin konuşulması olarak söylenebilir. Buda fazlası ile yapıldı ve çok güzel fikirler gündeme getirildi. Bu düşüncelerin not
alınıp alınmadığını bilmiyorum. Ya da nasıl uygulanacağına dair hiçbir fikrim de yoktur. Baştan söylemeliyim ki; Kumru Yarbaşı İsmet Saygı Tesisleri’nde verilen hizmeti çok güzel ve başarılı buldum. 100 kadar müşteriye aynı anda son derece zengin noksansız yemek hizmeti veren patron ve personelini tebrik ediyorum. Eminim ki bu düzenli hizmetten Başkan Murat Süğümlü ve arkadaşlarının da katkısı olmuştur. Yemek masraflarının kim tarafından karşılandığına dair bilgi edinemedim. Sohbet esnasında başkana sorduysam da bilinçli bir şekilde gizli tutulduğu söylendi ki, her kim ise kendilerinden Allah razı olsun.
Yemekli sohbet toplantısına katılmam Fatsa Kumrulular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Süğümlü’nün daveti üzerine oldu. Murat Süğümlü benim için çok kıymetli bir insan hiçbir davetine hayır demem mümkün değil. Tanışmamızda ta uzun yıllara dayanır ki ilk internet yayınları yaptığım 2000’li yıllarda birkaç yazısını yayımlamakta nasip olmuştu.
Daha sonraki yıllarda Başkan Murat Süğümlü bir vesile ile Mardin’de karşımıza çıktı. En dar zamanlarda bize çok fazla yardımları dokundu. Çok aktif ve insan ilişkileri yönünden çok pozitif biri. İçten ve gönülden insanlara hizmet etmek ve yardım etmek onun karakteri. Bana kalırsa bu enerjiside karşılıksız insanlara yardım etmesinin dualarından yansıyan bir sonuç. Allah tüm niyetlerini ve yolunu açık etsin.
Bu toplantıya katılmaktan büyük keyif aldım. Epeydir görmediğim eş ve dostlarımızla bir araya gelme fırsatı yakaladım. Tanımadığım ve ismini duyduğum halde görmediğim insanları tanıma fırsatım oldu. Hatta Fizme ve Kumru’da yaşadığım halde yüzünü görmek ve seslerini duymak istemediklerimle bile bu sohbet toplantısında aynı çatı altında bulundum. Sadece İYAD hariç hiçbir derneğin kıyısında ve köşesinde bir görevim olmadığı halde tanışma ve konuşmalar arasında benim ismimden övgüyle söz eden çok değerli katılımcıların konuşmaları ciddi manada beni mahcup etmesine rağmen bazı yüzlerin asılmalarına şahit oldum. Bu toplantıda herhalde birileri “İtibar” denilen kavramın alınıp satılmadığını, yalaka ve yağcılıkla elde edilemiyeceğini, herkesin yaptığı sıradan işleri ballandıra ballandıra yazmakla elde edilemiyeceği gerçeğini öğrenmiş olacağını kesinlikle düşünmüyorum.
Birkaç kez Fatsa Kumrulular Yardımlaşma ve Dayanışma derneğini ziyaret edip Başkan Murat Süğümlü’yü ziyaret etmişliğim var. Derneğin fakir fukaraya ramazan ayında onlarca koli yardım ettiklerine şahit oldum. Asıl işlerinin dışında dernek tüzüğü doğrultusunda yaptıkları faaliyetleri takdirle takip ediyorum. Biz Fizmelilerin buluştuğu bu toplantı dernekle ilişkili bir faaliyet değil. Zannedersem sadece Dernek Başkanı Murat Süğümlü’nün Fizmeli olması ve bu toplantıyı da kendisinin organize etmesinden kaynaklı bir durum.
Geçmiş yıllarda derneklerle ilgili çok sayıda analizler yapmıştım. Bu yaptığım yorumlar nedeniyle çok kez dernekte görevli olanlar tarafından haksız eleştiri yaptığım düşünülmüş olsa da ben yine aynı kanaatteyim. Yani dernekler siyaset üstü ve siyasilerden daha etkili bir yapı olarak düşünülmelidir. Tamamı olmasa da genel manada dernekler siyasilerle fotoğraf çektirme yarışına giriyorlar. Oysa tam tersi bir durum olması gerekir ama bu pek olmuyor. Eğer bu yazı derneklerle ilgili olsa fikirlerimi aktarmak isterdim. Ama bu yazı bir dernek yazısı değil ve bizim katıldığımız bu toplantıda bir dernek faaliyeti değildi.
“Kumru sevdalılığı ve Fizme sevdalılığı” ifadeleri bana çok yağan bir o kadar yalın geliyor. Yıllardır bu “sevda” kelimesinin karşılığını Kumrulular ve Fizmeliler hiç görmedi ve göremedi. Fizme sevdalılığım yüzünden tüzüğünü benim hazırladığım “Fizme Derneği” hiçbir faaliyet yapmadan kapanıp gitti. Daha sonra büyük bir iddia ile kurulan ve hatta Kumru Karacalı Mahallesinde bugün tabelası olan ikinci bir dernek daha kuruldu. Geçmiş dönemlerde Kumru’nun tüm cadde ve sokaklarının kaldırımları düzeltildiği halde Fizmelilerin büyük bir çoğunluğunun bulunduğu cadde ve sokaklarının yer aldığı ve Fizmelilerin derneğinin bulunduğu Karacalı Mahallesinde ne kaldırımlar düzeltildi ne de sokak lambalarına bir el atıldı. Sorumlusuna “bizim oturduğumuz yerler çöp yığını, sokaklarda dolaşılamıyor” diye sorması gerekenler, muhteremle fotoğraf çektirmeyi kendilerine yeterli gören birkaç ezik ve büzükler kumpasçılarına yaranma uğruna kendi Fizmelisine bile iftira atan, küfür eden, beş paralık insanların yanında yer almak için kuyruklara girildi.
İlçemiz Kumru sıradan bir ilçe değil. Karadeniz’de hep adından söz ettiren ta Osmanlı döneminde mebus çıkartan ve Cumhuriyetin kurulma aşamasında mecliste vekili olan bir yerdir Kumru. Kumru ilçesi aşağılanacak, geri kalmış olarak görülecek ve acınacak bir yerleşim alanı değildir. Mezarlıklar dolaşılsa kabir taşları bizim yüzümüze bir çok şey ifade eder.
Fizme ise çok özelliği olan bir alan. Mezarlıklarımız ve geleneklerimiz bunun şahidi. Geleneklerinden ve geçmişinden habersizlerin bu sevdalanmalarına şaşırmamak elde değil. Kimse bu geçmişin birikimlerinin üzerine bir şey koyma derdinde değil.
Fizmeden iki kişi bir araya gelse Fizme Bayramları üzerine ilginç düşünceler ortaya koyuyor. Buna birde dışarıdan gazel okuyanlar eklenince akıl tavana vuruyor. Bayramların yapılmasını belediyelere bağlayanlar ve hatta nerede yapılsın gibi düşünce içerisinde bazen Ecellü’de bazen de Keşlikte yapanların bugün esamesi bile okunmuyor. Bütün bunlar ortada dururken hala Fizme Bayramlarını konuşanlara anlatılacak hiçbir şey olamaz. Ya kardeşim “gelenek-görenek” nedir? bi öğrenin sonra konuşun.
Şunu bilmek lazımdır. Fizme dernek ve teşkilatlardan da ve hatta siyasetten de büyüktür. Fizme topraklarının verimliliği ve insanlarının bu kadar ilme düşkünlüğü o mübarek dedelerimizin mezarlarına ev sahipliği yapmasındandır. Bizi Fizme yapan yaşayanlar değil, yaşamayan toprak altında bizlerden bir fatiha bekleyen dedelerimizdir. Dedelerimizin miraslarına gelenek ve göreneklerine sırtını dönenler batacak ve yok olacak ve onlara sahip çıkanlar sadece Kumru ve Fizme’de bulunduğu her yerde itibar görecek ve yükselecektir. Fizmedeki bayaramlara ve davul çalınmaz geleneğine bu yönden bakmak gerekir.
Değerli bir konuşmacımız Fizme üzerine konuşurken şöyle bir cümle kullandı. “ Biz Fizmelileri bayramlar değil fındık bir araya getirir” dedi. Bu cümle son derece isabetsiz ve bir o kadar sakat bir düşünce. Oysa Fizmeliler bayramlarda vefat eden yakınları ile de buluşuyor. Aslında Fizmede yapılan bayramlar şenlik menlik değil, vefat edenleri ziyaret ve uzak Fizmelilerin birbirleri ile muhabbet ve kaynaşmalarına yöneliktir. Protokol – morotokol üç beş eziğin kendilerini başkalarına satma ve yaranma kaygısı ile oluşturulmuş ve ve Fizme bayramları ile hiçbir ilişkisi de yoktur.
Katıldığım bu toplantıdan büyük bir keyif aldım. Ve konuşmalardan fazlası ile istifade ettim. Değerli dostum Murat Süğümlü ısrarlı bir şekilde konuşma yapmamı istediyse de nefsani yönüm ağır basmasından kaynaklı konuşmak istemedim. Kumpasçılarına yaranmak için alenen küfür eden ve …….yalnızdeğildir” heştekler eşliğinde her türlü hakaret ve iftiracı yüzlere bir şey söyleyemem. “İtibar’ı” alınıp satılabilecek bir şey gören, ezilmişlik ve aşağılanmışlıklarının nedenini koltuklara oturmakla giderilebileceğini sananlara söyleyeceğim bir şey olamazdı. Verecekleri oyları bile beni masaya yatırıp, benimle ilişki kurup, vermeyeceklerini söyleyenlere benim sözüm olamaz. Hal ve durum ortada ne denilebilir ki? İşte bu yüzden söz söylemedim.
Bazı şeylerin değişmeyeceğini biliyorum. Bildiğim halde bazı şeyleri konuşmak hiç söylememekten daha iyidir.
“Ben şöyle hizmet ettim. Ben şuyum. Ben buyum. Ben şu görevdeyim. Ben bu görevdeyim” cümleleri büyük ihtimal sizin için de sıkıcıdır. Talip olduğumuz ve zorunlu olan hizmetler bizim asli görevlerimizdir. Bu görevler ya devlet kurumu ya da sivil şirketler ya da kendi işimiz olarak karşımıza çıkar. Buralarda bulunuşumuz kendimizin ve ailemizin hayatını kolaylaştırmak ve yaşantımızı aldığımız ücretlerle temin etmek amaçlıdır. Bu her ne kadar hizmet olsa da işin doğrusu kendimize hizmettir. Bana göre asıl olan hizmet, zorunlu hizmetin dışında yapılan hizmettir ki Murat Süğümlü’nün de yaptığı tamda işte budur. Murat Hocamız bu toplantıyı yapmakla kendi asli görevinin dışında gerçek manada hizmet yapmıştır. Asli görevindeki yaptıkları kendisi içindir ve zorunlu bir durumdur.
O halde bir Fizmeli olarak şöyle düşünülmelidir.
Fizme’de doğduk ve ve Fizme’de büyüdük. Hangi makam ve mevki olursa olsun, hangi anne ve babanın evladı olursak olalım arkamızda büyük bir emek var. Bugüne kadar hep aldık. Ve buralara geldik. Şimdi aldıklarımızı verme zamanıdır. Aynı şey ülkemiz ve hatta dünyamız için geçerlidir. Biz geçmişte neye özlem duyuyorsak, öyle olanların özlemini gidermek için fırsat kollamalıyız. Keşke “bize de burs verilse” dediysek, öyle diyenlere burs vermeliyiz. Keşke “bizim aileye de bir yardım edilse” dediysek öyle diyenleri bulmalı ve yardım etmeliyiz. Hizmet bu işte. Aldığını geri verme ve eleştirdiğimiz davranışları yapmama.
Öyle makam ve mevkilerde oturma, isim ve unvanlarla yer edinme ve bu yolla itibar kazandığını sananlar aradığını bulamayacaklardır. Allah indinde de, Kul indinde de, Fizme indinde de asıl işinden artırıp insanlara hizmet edenler itibar kazanacak, huzur ve mutlu olacaklardır.
Bu illa da dernek, teşkilat ya başka vasıtalarla olan bir şey değildir. Herkesin bu dünya için yapacağı bir iyilik mutlaka vardır. Bir daire amirinin insanlara gülümsemesi, bir kişinin bir fidan dikmesi, birine bir yemek söylemesi, bir öğrenciye burs vermesi, dolmuşçunun bir garipten ücret almaması gibi şeyler her an yapılabilir.
Biliyorum yazımı çok uzattım. Uzun yazılarında okunmadığını biliyorum. İnşallah bu tür bir araya gelişler olur ve söylemler hayat bulur. Tekraren Sayın Murat Süğümlü hocama ve arkadaşlarına teşekkür ediyor tüm Fizmelileri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Bekir AKKAYA / 22.08.2021 / https://vavbilgi.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder